
KEÇİ ÇOCUK
Yarı keçi yarı insan olan meşhur çoban Tanrı Pan, Müzik Tanrısı Apollon’un düzenlediği tarihin ilk müzik yarışması için Likya’ya gelir; Apollon’a meydan okuyacaktır. Hiç kimse Pan’ın Apollon’u yenebileceğine inanmasa da yarışma berabere biter. Bunu sindiremeyen Apollon çeşitli hilelere başvurur ve nihayet Pan yenik durumuna düşer. Flütünü parçalara ayırıp yeryüzünün yedi farklı noktasına saklar ve müziği bırakır.
Yıllar yıllar sonra bir çocuk doğar. Bu insan çocuğunun toynakları, kuyruğu ve gözünün hemen altında kahverengi bir doğum lekesi vardır. Bakımını bir keçinin üstlendiği bu çocuk doğanın kalbinde yetişir. Keçi yaşlanır ve ölmeden hemen önce çocuğa bir kaval nasıl yontulur öğretir. Keçi çocuk kavalıyla baş başa, doğayla iç içe bir hayat sürdürürken bir gün yaralı bir kuşla karşılaşır ve onun iyileşmesine yardımcı olur. Kuşla kurduğu bağ o kadar güçlüdür ki keçi çocuk, kendisine geçmemesi tembihlenen sınırı bile geçip kuşun ardına düşer.
Böylece dünyanın geri kalanından bihaber yetişen keçi çocuğun hayatı keşfi başlar ve maceralar ardı ardına sıralanır. Bir çobanla karşılaşıp onunla arkadaş olur. Likya’da düzenlenecek bir müzik yarışmasına katılmaya karar verir ancak bir yandan da beklenmedik şekilde kaybettiği müzik yeteneğini bulmak için şehir şehir gezmeye başlar ve insanların gerçek yüzüyle yüzleşir.
Arka Kapak Yazısı:
Bir zamanlar Pan’ın flütü sustu; yankısı yeryüzüne dağıldı, ezgisi unutuldu. Yıllar sonra, keçilerden biri olduğunu zanneden yalnız bir çocuk, kavalıyla bu kayıp melodiyi yeniden uyandırdı. Kimse ona bir isim vermemişti, kimse onunla konuşmamıştı. Dünyası, dağlarda özgürce dolaşan keçiler, gökyüzünde dans eden kuşlar ve rüzgârın sırlarından ibaretti.
Bir gün, yaralı bir kuşu iyileştirmek isterken attığı adım, onu kendi sınırlarının ötesine taşıdı. Artık karşısında yalnızca kayalıklar ve ormanlar değil, tanrıların sahnesi de vardı. Apollon’un ihtişamlı gölgesi, Athena’nın bilge sözleri, Kimera’nın ateşi ve daha niceleri… Çocuğun yolculuğuna eşlik etti. Bu yolculuk, sıradan bir iyileştirme çabasından çok daha fazlasına dönüştü: Korkularla yüzleşilen, dostluğun sınandığı, cesaretin yeniden tanımlandığı bir arayışa…
Özgür Balpınar’ın yalın ama derin anlatımıyla Keçi Çocuk, Anadolu mitlerinin kadim ruhunu bir büyüme hikâyesiyle buluşturuyor. Masalsı ve sarsıcı bu serüven, bir melodinin ya da cesaretin insanı nasıl değiştirebileceğini hatırlatıyor.
Müfredat temaları:
MÜTEVAZILIK, DUYARLILIK, YARDIMSEVERLİK, DOSTLUK, SEVGİ, AZİM, SABIR, MERHAMET, CESARET, CANLILAR, DOĞA, KÜLTÜREL MİRAS, ŞEHİRLERİMİZ, TARİHİ MEKÂNLAR, TARİHİ ŞAHSİYETLER, YURDUMUZ