YENİÇERİ
Bir Kuşatma Hikâyesi-Moton 1500
KALEYE SIĞAN TARİH:
GÜÇ VE ÇATIŞMANIN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BİR DÜNYA…
1500 yılı. Yaz mevsimi. Sultan II. Bayezid, Saray Başcerrahı İbrahim Efendi, Sipahi Beyi Çavdaroğlu Şahin Bey, Balıkçı Manolis, Papaz Nektarios, bahtsız Aleksia, Kemal Reis ile daha sonra “Piri Reis” adıyla anılacak yeğeni Muhittin Reis ve Yeniçeri Hasan. Sırplar, Rumlar, Venedikliler, Türkler. Hepsinin yolları aynı yerde kesişiyor. Mora yarımadasının güneybatı kesiminde yer alan Moton Kalesi’nde.
Sipahilerin 17. yüzyıldaki hikâyesini sürükleyici bir üslupla anlatan Sipahi: Bir Osmanlı Süvarisi adlı romanın yazarı Yaşar Metin Aksoy, bu kez okurları kâh Osmanlı donanmasının yükseliş günlerine kâh Osmanlılara galebe çalmak isteyen Venedikli bir komutanın yanı başına götürüyor. Venedik filosuyla bir dizi yakın çatışma, denizden topa tutulan Moton Kalesi ve muazzam bir kuşatmayla birlikte adım adım Venedik’in Akdeniz’deki egemenliğine vurulan darbeye bir tanıklık sunuyor.
15. yüzyılın sonlarında Akdeniz’in en tanınmış denizcisi hâline gelen Kemal Reis’in kıvrak zekâsıyla Venedik filosunu bozguna uğratışının hikâyesinin yanı sıra farklı uluslardan pek çok insan karesiyle Osmanlı tarihinin tansiyonu yüksek döneminden bir fotoğraf Yeniçeri. Bu fotoğrafta sadece bir kuşatmanın izleri yok; rahibinden yeniçerisine, balıkçısından saka birliğine, donanmadan kale komutanına kadar toplumun her kesiminden bir parça taşıyor. Dahası sadece bir Osmanlı-Venedik mücadelesi değil, aynı zamanda bir döneme toplumsal ve sosyolojik açıdan bir kapı aralıyor.
Yeniçeri; ışık tuttuğu dönem ve ilginç karakterleriyle, tarihî romanlara ilgi duyan herkesi 16. yüzyılın renkli dünyasına götürüyor.